Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odası (TÜRMOB) Başkanı Emre Kartaloğlu, son günlerde üst üste gelen vergi düzenlemelerinin acil bir kaynak ihtiyacına yönelik adımlar olduğunu ancak yapısal reform diye nitelendirilen vergi mevzuatı değişikliklerini içermediğini belirtti.
‘Dayanışma Paketi’ olarak çıkan ve başta kurumlar vergisi oranının yükseltilmesi, araç sahiplerine ek MTV, kurumların aktifindeki gayrimenkullere uygulanan kurumlar vergisi indiriminin yüzde 50’den yüzde 25’e düşürülmesi gibi düzenlemeleri içeren torba yasayı değerlendiren Kartaloğlu, “TÜRMOB olarak yayımlayacağımız önerilerimizle devlete yeni vergisel finansman önerilerinde bulunacağız ve bunlar tüm topluma vergi adaletini hissettirecek.
Bu, dar ve sabit gelirlileri koruyan sosyal devlet ilkesine uygun vergilendirme önerileri olacak. Günlük çözümler yıllarca çözülemeyen başka sorunlara yol açıyor, bu kelebek etkisini artık durdurmalıyız” dedi.
“Olağanüstü dönemden mi geçiyoruz?”
Temmuz ayında memurlara yapılacak zammın belirlenmesine ilişkin kanun teklifiyle birlikte bazı ek vergiler, oran artırımları ve istisna azaltımları bir araya gelince, memur maaşlarına finansman sağlamak için vergi düzenlemeleri algısının, toplum ile memurları karşı karşıya getirebileceği endişesini paylaşan Kartaloğlu, şunları söyledi: “İki farklı kanun tasarısı ile bu yapılabilecekken, bu andan itibaren ek MTV tutarını ödeyen herkesin aklında ‘verdiğim vergi memurların seçim vaadine gidiyor’ şeklinde bir aldı yaratacaktır. Bu durum memurlara haksızlık.”
Kanunun içine bakıldığın da 2003 yılında getirilen benzer bir ek verginin görüldüğünü ifade eden Kartaloğlu, “Ek MTV’yi Anayasa Mahkemesi ‘ek vergiler ancak olağanüstü dönemlerde getirilebilir’ yorumu ile bunu iptal etmişti. Öyleyse olağanüstü bir durum mu yaşıyoruz?
Olağanüstü durum yaşadığımız deprem felaketi mi? Yoksa seçim vaatlerini yerine getirebilmek için gerekli kaynak mı? Yoksa gün be gün artan döviz fiyatları mı? Eğer ki bunların biri veya birkaçı nedeniyle ek vergiler geliyorsa, depremden hemen sonra yapılabilirdi. Seçim vaatleri ise konu, bir olağanüstülük söz konusu olmaz. Döviz artışı ise konu, sorunun çözümü para ve faiz politikalarıdır. Yani topluma yeni vergiler getirmenin zamanı mı?” yorumunu yaptı.
“Hukuki öngörülebilirlik ilkesi zedeleniyor”
Düzenleme ile kurumlar vergisi oranının yüzde 25’e çıkarıldığını hatırlatan Emre Kartaloğlu, “Bu daha önce de çıkarılmıştı ve yine dönem içinde yapılmıştı. Üstelik banka ve finans kuruluşları için kurumlar vergisi oranı yüzde 30’a yükseltiliyor. Fakat bu oranların yürürlüğü 3’üncü geçici vergi döneminden itibaren olacak. Bu durumda da kurumlar vergisi yükümlüsü şirketler bakımından hukuki öngörülebilirlik ilkesinin zedelendiğini görüyoruz” dedi.
