CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, gemiye çıkarken denize düşerek hayatını kaybeden kılavuz kaptan Oğuz Kök’ün ölümü ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na “Kaptan Oğuz Kök’ün vefatında ihmal var mıdır? Kök’ün denize düşmesine neden olan botla ilgili teknik bir sorun veya arıza tespit edilmiş midir? Bu arıza, kazanın gerçekleşmesinde etkili olmuş mudur? Bu konu ile ilgili idare bünyesinde açılan herhangi bir soruşturma var mıdır, var ise sonucu ne olmuştur? Kılavuz kaptanlar ve diğer mürettebatın can güvenliğinin sağlanması adına yeni politika veya düzenlemeler hayata geçirilecek midir” diye sordu.
Karadeniz’e gitmek üzere İstanbul Boğazı’na giriş yapmaya hazırlanan “New Siham” isimli ticari gemiye “Kıyı Emniyeti 8” botuyla kılavuz kaptan gönderildi. Gemiye ulaşmak için çarmıha geçen kılavuz kaptan Oğuz Kök (62), denize düştü ve hayatını kaybetti. CHP Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, ticari gemiye çıkarken denize düşen ve hipodermi nedeniyle hayatını kaybeden kılavuz kaptan Oğuz Kök’ün ölümünde ihmal olup olmadığını TBMM gündemine taşıdı. Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Karasu, Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na “Kaptan Oğuz Kök’ün vefatında ihmal var mıdır? Kök’ün denize düşmesine neden olan botla ilgili teknik bir sorun veya arıza tespit edilmiş midir? Bu arıza kazanın gerçekleşmesinde etkili olmuş mudur? Bu konu ile ilgili idare bünyesinde açılan herhangi bir soruşturma var mıdır, var ise sonucu ne olmuştur?” diye sordu.
“KILAVUZ KAPTANLARIN VE MÜRETTEBATIN CAN GÜVENLİĞİ İÇİN ACİL BİR DEĞERLENDİRME YAPILMALI VE RİSKLERİN BELİRLENMESİ GEREKİYOR”
Daha önce de benzer üzücü kazaların yaşandığını belirten Karasu, önergesinde; kılavuz kaptanların görev sırasında hayatlarını kaybetmelerinin de ilk olmadığına dikkat çekti. 2022 yılında da Körfez’de görev yapan bir kılavuz kaptanın benzer şekilde denize düştüğünü ve kurtarılamayarak şehit olduğunu hatırlatan Karasu, “Türk boğazlarında seyreden gemiler için getirilen üst seviye güvenlik önlemleriyle övünen Kıyı Emniyeti, kendi emrinde çalışan kılavuz kaptanların can güvenliği konusunda aynı hassasiyeti göstermediği anlaşılıyor. Bu anlamda; kılavuz kaptanların ve mürettebatın can güvenliği için acil bir değerlendirme yapılmalı ve risklerin belirlenmesi gerekiyor. Bu risklerin önceden tespit edilmesi ve önlemlerin alınması, kılavuz kaptanların ve mürettebatın güvenli bir şekilde görevlerini yerine getirmelerinin yanı sıra boğazlardaki seyir güvenliği açısından da kıymetli olacaktır” dedi.
“BOT PERSONELİNİN BİLGİ VE BECERİLERİ DENETLENMEKTE MİDİR?”
Kılavuz kaptanların görev yaptığı botlarda kullanılan ekipmanların ve güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Karasu, merhum kılavuz kaptan Oğuz Kök’ün vefatında ihmal olup olmadığının araştırılmasını istedi. “Kök’ün denize düşmesine neden olan botla ilgili teknik bir sorun veya arıza tespit edilmiş midir? Bu arıza kazanın gerçekleşmesinde etkili olmuş mudur? Bu konu ile ilgili idare bünyesinde açılan herhangi bir soruşturma var mıdır, var ise sonucu ne olmuştur?” diye soran Karasu, kılavuz kaptanların veya mürettebatın denize düşmesi gibi acil durumlara karşı verilen eğitimlerin önemine de dikkat çekti. “Bu konuda eğitimler, kim ya da kimler tarafından hangi sıklıkta verilmektedir? Bot personelinin bilgi ve becerileri denetlenmekte midir? Denetleniyorsa, hangi sıklıkla denetlenmektedir” diye soran Karasu, Ulaştırma Bakanı Uraloğlu’na şu soruları yöneltti:
“Transfer edilen kişiler için ışıklı can yelekleri zorunlu mudur? Gemilerin uygun pilot çarmıhları ile donatılmadığı ve botlarda denizden insan alma aparatının mecburi hale getirilmediği iddiası doğru mudur? Botlarda cankurtaran simidi veya yüzer cihaz gibi ekipmanları bulunmakta mıdır?
Kök’ün kullandığı botta, acil durumlara karşı hangi ekipmanlar bulunmaktadır? Bu ekipmanlar yeterli sayıda ve erişilebilir konumda mıdır?
Kılavuz kaptanlar, hangi çalışma saatleri ve dinlenme süreleri içinde çalışmaktadır? Kaptanların çalışma saatleri konusunda herhangi bir düzenleme veya sınırlama bulunmakta mıdır?
Uzun çalışma saatleri veya yorgunluk, kılavuz kaptanların dikkatinin dağılmasına yol açmakta ve can güvenliği riski oluşturmakta mıdır?
Kök’ün hayatını kaybettiği üzücü olayın ardından, kaptanların can güvenliği için hangi önlemler alınmış, benzer kazaların tekrar yaşanmaması adına ne gibi önlemler alınmıştır, alınacaktır?
Kılavuz kaptanlar ve diğer mürettebatın can güvenliğinin sağlanması adına yeni politika veya düzenlemeler hayata geçirilecek midir?”